23 Temmuz 2009 Perşembe







İnsan dediğin nedir ki ?



Et parçası...Kilolarca bağırsak..iki böbrek,bir kalp..


İnsanlar doğar,büyür ve ölürler.Doğanın kanunudur bu.


Mutlu bir gecede;bir minik damlacığın mucizesidir insan..9 aylık süren uzun bir maraton...Erkekse mavi;kızsa pembe tulum almalar..Sonra ansızın bir gecede uyanıverir uykusundan..Şehrin dışında ilaç kokulu bembeyaz duvarların arasından göğe yükselir ağlayış.Doktor amcası vurur poposuna..Sonra eve Hoşgeliş başlar..Geceleyin ağlamalar,mızmızlanmalar..Çıngıraklı oyuncaklar..Büyür yavaş yavaş..Okullu oluverir..Bir eylül akşamında göğsünde kırmızı bir kurdeleyle döner okuldan eve..Okumayı söker,dikmesi yıllar alacaktır..Ödüllendirilir..Büyümeye devam eder İnsan..Ağzı,yüzü kan içinde gelir bazen eve..Bazılarıyla anlaşamaz..Bazen ağlar..Sonra aşklarıyla gelir eve..Bazen leyla olur,bazen mecnun..Uykusuz geceler geçirir..onu bir kere görmek için canını bile verebilir insan..Ama ne fayda!Bazen yalnız olur..Onu kendisinden başka kimsenin üzemeyeceğini anlar..Bazen tartışır birileriyle..Bazen anlamsızlaşır.Cevap arar İnsan;ama bulamaz..Büyür yine..Bİr Haziran ayında kep fırlatır..Uçuverir yuvadan..Üniversite'li olur..Sabahlara kadar eğlenir..Unutmayacağı arkadaşlıklar edinir..Bazen terk edilir..Bazen sadece ''Sadecedir''..Okulu bitirir..Bİr zaman pinekler...Evdekilerle arası açılır..Gidecek hiçbiryeri olmaz bazen..İş bulur..Büyümeye devam eder..Bir eve çıkar..İşine,yeni yaşamına alışmaya çalışır..Geçmişi özler..Yalnızlıklar,arabesk hüzünler...Yorulur İnsan..Ama büyümeye devam eder yinede..Sonra bir gün hayatının eşiyle tanışır..Mutlu olur insan..Aileler tanışır..Çiçek,çikolata alınır..Düğün hazırlıkları...Kalabalık aileler..Güzel bir kır düğünü...Aradan zaman geçer.Değişir insan..Çoluk çocuğa karışır..Büyür insan..Akşamı bekler..Çocuğunun en sevdiği çikolatayı ve bir fransız şarabıyla evinin yolunu tutar..Çocuğunun yanağına,aşkınının dudağına bir öpücük kondurur..Bir kadeh şarapla aşk tazeler İnsan..Büyümeye devam eder..Yıllar geçer..Ayrılıklar görür..Ölüler...Savaşlar..Cesetler..Aç çocuklar,el değmemiş sevdalar...Değişir insan..Monoton hayatlar..Sıkılmalar..Hayal kırıklıkları...Üzülür insan...Kavgalar görür..Sebepsiz atışmalar..Anlamsız küslükler..Büyümeye devam eder insan..Yaşlanır yavaş yavaş..Torunlara karışır..Bedeni çizgilere bürünür.Bir kaç kuşağı barındırır..Emekli olur..Ölümü ensesinde hissedir..Büyür insan...Yaşamlar görür..yeni bebekler..Masum ölüler..Suçlular görür..Bazen hiç sevmediği bir yüze gülmek zorunda kalır insan..Bazen en sevdiğinden hançeri yer..Üzülür insan...Bazen isyan eder..Bazen güler..Bazen susar..Bazen kabullenir..Büyür insan...Birileri yeni filmler yapar..Birileri yeni şarkılar,yeni kitaplar yazar birileri...Bunları göremeden bir gece ansızın gidiverir insan...Yanında ne sırt çantası,ne eşyaları..Bembeyaz bir kefene sarılarak uçuverir...Soğuk musalla taşında..Ardında ağlayan birkaç tanıdık,birkaç akraba...Hoşçakal demeden gidiverir insan..Toprak olur bedeni..Şehrin kenarında köhne bir mezarlıkta...Kaybolur...Unutulur insan...Adı belki yeni doğan bir çocuğa verilir..Yaşar insan...Zaman geçer..Kundaktaki bir bebeğe masal olur İnsan.....


17 Temmuz 2009 Cuma

Tercih Meselesi...


Lise giriş sınavlarının değişmesiyle birlikte oks’nin yerine gelen sbs’nin(seviye belirleme sınavı) sonuçları açıklandı.Böylece yüzlerce genç,iyi bir lise için puanlarının yettiği 12 okulu yazarak hayallerini kurdukları liselerin kapılarını araladılar.O gençlerden birisi de benim.iyi bir hayat;iyi bir üniversite;iyi bir lise ilkesiyle geçen bir senenin sonunda,yavaş yavaş meslek seçimine kadar giden yolu araladık.Bu 12 liseyi seçmek kolay olmadı tabiki.ilgi alanları,meslek tercihi gibi hususlar göz önünde alındığında oldukça zor bır tercıh oldu benim için.Kuşkusuz sosyal bilimler lisesi ilk tercihti benim için.Edebiyat’a,yazmaya ve yabancı dile olan düşkünlüğümden dolayı.öğretmenlerim pek istemediler aslında oraya gitmemi.ileride benden doktorluk,mühendislik bekleyen ailem ise ‘Sen matematiği sevmiyor muydun ?’’ diyerek şaşkınlıklarını dile getirdiler.Nedense matematiğin yada sayısal’ın ayrıcalığı var insanlarda.
Küçüklüğümden beri en sevmediğim soru olan ‘Büyüyünce ne olacaksın ?’’ klasiği benim için bir kabustu.Kimi zaman karşımdaki insan verdiğim cevabı beğenmez,üstüne üstlük onun istediği mesleği seçmek zorundaymışçasına bana tavır alırdı.Bir keresinde bu soruyu soran bir amcaya karşı yanıtım ‘’yönetmen’’ olmuştu..benden doktorluk bekleyen amca için bu soru hayalkırıklığı oldu tabiki.şaşırdı ve birkaç klasık cümle söyledi.’’Doktor ol,doktor..N’apacaksık yönetmen olup,sinemada para yok,sürünürsün,polis ol,öğretmen ol…’’Tabi bundan ders çıkaran ben bir daha ki amcalarda ;istenilen cevabı verdim..Doktor,polis…Meğer insanlar ne kadar da kamu meraklısıymış.Bu amcalara inat doktorluk yada polislik tercih edeceğim en son meslekler arasına girdi.Tabi ömrümün uzun bir kısmını askerlerle geçiren ben için askerlikte ;asla tercih etmeyeceğim mesleklerden birisiydi.Yanlış anlaşılmasın tamamiyle kişisel bir şey benimkisi,her mesleğe saygım sonsuz.Gelen tüm baskılara rağmen sosyal bilimler lisesi ilk tercihim oldu.2.tercihim olan öğretmen lisesiydi.bir edebiyat öğretmeni olur çıkarım dedim kendi kendime..Ama bizim halkımız boş durur mu ? Akrabalar,öğretmenler ve tüm tanıdıklar karşı geldi deliler gibi çok sevdiğim edebiyata..Matematik öğretmeni ol dediler..ne kadar da meraklıymışız meğer matematiğe..Birden onlara kulak verip matematik öğretmeni olarak bir okula atandığımı düşündüm.Sayılarla ömrüm geçmekte ve gitgide sanattan ve edebiyattan uzaklaştığımı hissettim.ve muhtemelen okulun genç,yalnız ve derin edebiyat öğretmeninin teneffüslerde okuduğu edip cansever kitaplarından dolayı,genç ve güzel olan diğer öğretmenlerinin ilgisini çekerek imtiyazlı duruma geldiğini düşündüm.O marjınal yaşamlı edebıyat hocasını çok kıskandım.Hayali bile kötüydü.
Ne olursa olsun sevdiğim bir meslek olmalıydı artık..Bıkmadan,usanmadan yıllarca çalışabıleceğim bir meslek..Saatlerce kitap okuyup,yazı yazmaktan hoşlanan mazoşist ben bir dergide karın tokluğuna çalışabılırdım.Ama hastane ile evi arasında sıkışan zengin bır doktor olmayı becereceğimi sanmıyorum.Yıllar sonra o hastenede keşke dememek için yüreğimin sesini dinledim ve sosyal bilimler lisesi 1. tercihim olarak seçtim.Bundan 5-6 yıl sonrasını görmek gerçekten zor.Hayatın size ne getireceği belli olmaz.Önemli olan geriye dönüp keşke dememek..Ve bende keşke dememek için yüreğimin sesini dinledim..